Biden’ın “mevzuyu bağlayamamak” konusunda art arda verdiği “olumsuz vibe”, Trump’tan bariz beter. “Hafızam iyi, hafızam iyi, hafızamda sorun yok!” diyerek son derecede defansif bir üslupla gazetecilerin sorularını yanıtlamaya çalışan ABD Başkanına bakarken, aklıma 14 Mayıs seçimleri ardından “Buradayım, Vallahi de Billahi de bu-ra-da-yım!” diye masalara vurarak adeta kendi kendini ikna etmeye çalışan Kılıçdaroğlu’nun görüntüleri geldi. Dolandırıcılar narsist krala “ancak aptalların göremeyeceği ihtişamda” giysiler hazırlamayı ve dikmeyi vaat ederler. Ancak bu konudaki beklentiler yok denecek kadar zayıf. Çocuğun çığlığı ardından tepkiler büyür, kral gözden düşer. 80’ini deviren ABD Başkanının son bir yıldır huzurevi moduna geçtiğini, sosyal medyayı izleyen herkes biliyordu. Bu durumda Amerikan seçmenine Kasım’da “geriatrik bir adayla fanatik, megaloman bir darbeci” arasında tercih yapmak kalıyor. Bu durumda Demokrat parti kodamanlarının kendisini “sağduyuya çağırması” ve bir biçimde Başkan adaylığından feragate ikna etmesi gerekiyor. Ne ki Biden, hiç orada değil. Guardian’da dün Marina Hyde’ın yazdığı gibi siyasette bundan böyle “vibe/aura ya da algı” çok belirleyici. “Tam” dedim kendi kendime; “işte kaybeden aday tüneline girildiğinin resmidir!”Beyaz Saray’daki basın toplantısı, ABD Başkanlık seçimleri için bir kırılma noktası oldu. Ünlü masaldır. Ne Biden böyle bir özveriye hazır, ne parti ağır topları devreye girmeye aday. En güçlü ve en zengin demokrasinin geldiği yere bakın!",. Bir çocuk sonunda “Aaa kral çıplak!” diye haykırana dek. Bunun üzerine ortalığa tespih taneleri gibi daha önceki uluslararası toplantılarda Mitterand ile Macron’u, Kohl ile Angela Merkel’i karıştırdığı gerçekleri döküldü. Öyle ki ABD Başkanı konuşmaya başladığında bundan böyle herkeste bir “Eyvah” duygusu oluşuyor. Biden’a da halihazırda olan bu. Orta Doğu’ya ilişkin sorularda Mısır devlet başkanı Sisi ile Meksika devlet başkanı Lopez Obrador’u karıştırdı. Beyaz Saray’da “hasar sınırlamak” için alelacele bir basın toplantısı düzenlendi. KILIÇDAROĞLU MİSALİ“Hafızanıza ne oldu Sn. Gerçi o da Biden dan sadece 3 yaş genç ve o da Orban’la Erdoğan’ı karıştırmakla malül. Ve bir geçit gününde, kralı giydiriyormuş gibi yapıp onu çırılçıplak, üryan halde sokağa salarlar…Teba hayrete düşse de ses etmeye cüret etmez. O nedenle Perşembe akşamı Biden’ın basın toplantısında yaşananlar yeni bir sürpriz değil. Dört yıl önceki başkanlık yarışında Biden’a Sleepy Joe/Uykulu Joe lakabını takan Trump’ın, rakibi için bu kampanyada varın ne sıfatlar sıralayacağını siz hesap edin. Neredeyse “vesayet altına alınması gereken cezai ehliyeti olmayan yaşlı” konumuna düşen Biden küplere bindi. Savcı raporda “Biden’ın hafızasının gidip geldiğini, bu nedenle yargılamaya gidilemeyeceğini” belirttiği için dananın kuyruğu koptu. FERAGATE HAZIR DEĞİLBundan böyle ne olur?Olması gereken Biden’ın kendiliğinden çekilmesi, kendinden genç adayların önünü açması ki… genç bir rakiple karşı karşıya gelmesi halinde Trump’ın yenilmesi çok güçlü bir olasılık. Özetlemek gerekirse Demokratlar, dereyi geçerken at değiştirmek niyetinde değil. Kimileri hatta Demokrat Parti’de böyle bir “ağır top” kadrosunun bile bulunmadığını söylüyor ve Biden’ın mucizevi biçimde çekilmesi halinde Demokratlar arasında göz gözü görmeyen, kıyasıya bir liderlik yarışının patlak vereceğinden korkuluyor. Ama Biden buradan “tencere dibin kara, seninki benden kara” savunmalarıyla çıkamaz. “Başkan bunadı mı?” tartışmalarını spesifik olarak tetikleyen son olay, Robert Hur isimli özel yetkili bir savcının, Trump için de aslında yapılageldiğince, Başkan yardımcılığı dönemi akabinde teslim edilmesi gerekirken teslim edilmeyen belgeler üzerinde hazırladığı bir raporla patlak verdi. . İkide bir Başkan, Başkanlık uçağının merdivenlerinden tökezleyerek düşüyor, sıklıkla lafını toparlayamıyor, isimleri unutuyor veya karıştırıyor, cümlelerin sonunu getirmekte zorlanıyordu. . Tam Anderson’un Kral Çıplak öyküsündeki gibi oldu. . Başkan?”, “Başkanlık yapmanızı önleyecek bir sorun mu var?” minvalinde zehir zemberek soru bombardımanına maruz kalan Biden, kontrpiyede kaldı. Biden, hasar, zarar, ziyanı toplarlamak için yapılan toplantıda hasarı büyüttü. Yeni olan basının “kral çıplak” demesi ve toplu halde bir Biden sorunu olduğunu kayda geçmesi. Savcı Hur’un raporunda belirttiği üzere “oğlunun ölüm tarihini bilmiyor” ama Başkanlık koltuğu iddiasından vazgeçmeyeceğini biliyor.
“Tam” dedim kendi kendime; “işte kaybeden aday tüneline girildiğinin resmidir!”Beyaz Saray’daki basın toplantısı, ABD Başkanlık seçimleri için bir kırılma noktası oldu. Yeni olan basının “kral çıplak” demesi ve toplu halde bir Biden sorunu olduğunu kayda geçmesi. En güçlü ve en zengin demokrasinin geldiği yere bakın!",. Savcı raporda “Biden’ın hafızasının gidip geldiğini, bu nedenle yargılamaya gidilemeyeceğini” belirttiği için dananın kuyruğu koptu. Bir çocuk sonunda “Aaa kral çıplak!” diye haykırana dek. Ama Biden buradan “tencere dibin kara, seninki benden kara” savunmalarıyla çıkamaz. Ne Biden böyle bir özveriye hazır, ne parti ağır topları devreye girmeye aday. KILIÇDAROĞLU MİSALİ“Hafızanıza ne oldu Sn. Neredeyse “vesayet altına alınması gereken cezai ehliyeti olmayan yaşlı” konumuna düşen Biden küplere bindi. . Savcı Hur’un raporunda belirttiği üzere “oğlunun ölüm tarihini bilmiyor” ama Başkanlık koltuğu iddiasından vazgeçmeyeceğini biliyor. Ancak bu konudaki beklentiler yok denecek kadar zayıf. İkide bir Başkan, Başkanlık uçağının merdivenlerinden tökezleyerek düşüyor, sıklıkla lafını toparlayamıyor, isimleri unutuyor veya karıştırıyor, cümlelerin sonunu getirmekte zorlanıyordu. Orta Doğu’ya ilişkin sorularda Mısır devlet başkanı Sisi ile Meksika devlet başkanı Lopez Obrador’u karıştırdı. FERAGATE HAZIR DEĞİLBundan böyle ne olur?Olması gereken Biden’ın kendiliğinden çekilmesi, kendinden genç adayların önünü açması ki… genç bir rakiple karşı karşıya gelmesi halinde Trump’ın yenilmesi çok güçlü bir olasılık. Dört yıl önceki başkanlık yarışında Biden’a Sleepy Joe/Uykulu Joe lakabını takan Trump’ın, rakibi için bu kampanyada varın ne sıfatlar sıralayacağını siz hesap edin. “Başkan bunadı mı?” tartışmalarını spesifik olarak tetikleyen son olay, Robert Hur isimli özel yetkili bir savcının, Trump için de aslında yapılageldiğince, Başkan yardımcılığı dönemi akabinde teslim edilmesi gerekirken teslim edilmeyen belgeler üzerinde hazırladığı bir raporla patlak verdi. Bu durumda Amerikan seçmenine Kasım’da “geriatrik bir adayla fanatik, megaloman bir darbeci” arasında tercih yapmak kalıyor. Özetlemek gerekirse Demokratlar, dereyi geçerken at değiştirmek niyetinde değil. . Öyle ki ABD Başkanı konuşmaya başladığında bundan böyle herkeste bir “Eyvah” duygusu oluşuyor. Çocuğun çığlığı ardından tepkiler büyür, kral gözden düşer. Ve bir geçit gününde, kralı giydiriyormuş gibi yapıp onu çırılçıplak, üryan halde sokağa salarlar…Teba hayrete düşse de ses etmeye cüret etmez. . O nedenle Perşembe akşamı Biden’ın basın toplantısında yaşananlar yeni bir sürpriz değil. Biden, hasar, zarar, ziyanı toplarlamak için yapılan toplantıda hasarı büyüttü. Biden’a da halihazırda olan bu. Tam Anderson’un Kral Çıplak öyküsündeki gibi oldu. Ne ki Biden, hiç orada değil. Ünlü masaldır. Kimileri hatta Demokrat Parti’de böyle bir “ağır top” kadrosunun bile bulunmadığını söylüyor ve Biden’ın mucizevi biçimde çekilmesi halinde Demokratlar arasında göz gözü görmeyen, kıyasıya bir liderlik yarışının patlak vereceğinden korkuluyor. Gerçi o da Biden dan sadece 3 yaş genç ve o da Orban’la Erdoğan’ı karıştırmakla malül. Guardian’da dün Marina Hyde’ın yazdığı gibi siyasette bundan böyle “vibe/aura ya da algı” çok belirleyici. Başkan?”, “Başkanlık yapmanızı önleyecek bir sorun mu var?” minvalinde zehir zemberek soru bombardımanına maruz kalan Biden, kontrpiyede kaldı. Bunun üzerine ortalığa tespih taneleri gibi daha önceki uluslararası toplantılarda Mitterand ile Macron’u, Kohl ile Angela Merkel’i karıştırdığı gerçekleri döküldü. 80’ini deviren ABD Başkanının son bir yıldır huzurevi moduna geçtiğini, sosyal medyayı izleyen herkes biliyordu. Dolandırıcılar narsist krala “ancak aptalların göremeyeceği ihtişamda” giysiler hazırlamayı ve dikmeyi vaat ederler. Biden’ın “mevzuyu bağlayamamak” konusunda art arda verdiği “olumsuz vibe”, Trump’tan bariz beter. “Hafızam iyi, hafızam iyi, hafızamda sorun yok!” diyerek son derecede defansif bir üslupla gazetecilerin sorularını yanıtlamaya çalışan ABD Başkanına bakarken, aklıma 14 Mayıs seçimleri ardından “Buradayım, Vallahi de Billahi de bu-ra-da-yım!” diye masalara vurarak adeta kendi kendini ikna etmeye çalışan Kılıçdaroğlu’nun görüntüleri geldi. Beyaz Saray’da “hasar sınırlamak” için alelacele bir basın toplantısı düzenlendi. Bu durumda Demokrat parti kodamanlarının kendisini “sağduyuya çağırması” ve bir biçimde Başkan adaylığından feragate ikna etmesi gerekiyor.